İndirim!

SİZE SÖZÜM ÖZ İNCİ ARMAĞAN

0,00

  Müellif’in  mirasa, satışa mahal olmaksızın vakfettiği bu eser; Erzurumlu Şeyh İbrahim Hakkı kuddise sırruhu’nun, yüz on beytlik itikad manzûmesinin tercüme ve şerhidir.
            Eserde bu manzûmede geçen i’tikâdî meseleler, başlıklar halinde kısaca şerh ve izah edilmiş, özellikle i’tikâdî terimler ele alınarak açıklanmıştır.
            Her Mü’mine aynî olarak bilmesi ve inanması gerekli olan, sahabe-i güzin ve selef-i sâlihîn radıyallâhu Teâlâ anhum ecmaîn’in itikadını kapsayan bu manzûme, tercüme ve ifade ettiği manayı anlamaya yeterli bir izahla, deyim yerindeyse yenip yutulmak ve zihinde nakşedilmek için hazırlanmış bir paket halinde okuyucuya sunulmuştur.
            Allah Teâlâ’ya, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine iman başta olmak üzere otuz üç farza varıncaya kadar daha birçok i’tikâdî mesele eksiksiz olarak eserde izah edilmektedir; kullarda cüz’î iradenin varlığı, haramın rızk olması, ecelin birliği, kaza ve kadere iman, kulun duasının kabulü, ashab-ı kirâma inancın keyfiyeti, nazar değmesinin hakîkati, tevbe, tecdîd-i imanın keyfiyeti, bunlardan birkaç tanesidir.
            Ayrıca eserde yer yer yine İbrahim Hakkı kuddise sırruhu’nun «Akîdet-ul-Îman» adlı risâlesinden soru cevab şeklinde alıntılar yapılmaktadır.
            Farz, vacib, haram, tahrîm-i mekruh, mübah, helal, sünnet, nafile, ayrıca farzdan önce farz, farzın içinde farz, farzdan sonra farz gibi terimler en mükemmel biçimde izah edilmektedir.
            Müellif eserin başında, mukaddimesinden önce, eseri vakfettiğini ve bazı isteklerini şu şekilde dile getirmektedir:
            “Miras olmamak ve parayla satılmamak üzere, üstadlarımın, babamın, anamın ruh-u şerîflerine bir sevab ulaşması ümidiyle vakfettim. Herhangi bir Müslüman yahud vakıf müessesesi basabilir, neşredebilir; vakıf nâmına olsa dahi parasız olmak şartıyla.”

ISBN : 978-605-61367-1-9
Ebat : 12×19
Kağıt Cinsi : Şamua
Ağırlık : 264gr
Sayfa Sayısı : 293

Stokta yok

Kategoriler: ,

Açıklama

  Müellif’in  mirasa, satışa mahal olmaksızın vakfettiği bu eser; Erzurumlu Şeyh İbrahim Hakkı kuddise sırruhu’nun, yüz on beytlik itikad manzûmesinin tercüme ve şerhidir.
            Eserde bu manzûmede geçen i’tikâdî meseleler, başlıklar halinde kısaca şerh ve izah edilmiş, özellikle i’tikâdî terimler ele alınarak açıklanmıştır.
            Her Mü’mine aynî olarak bilmesi ve inanması gerekli olan, sahabe-i güzin ve selef-i sâlihîn radıyallâhu Teâlâ anhum ecmaîn’in itikadını kapsayan bu manzûme, tercüme ve ifade ettiği manayı anlamaya yeterli bir izahla, deyim yerindeyse yenip yutulmak ve zihinde nakşedilmek için hazırlanmış bir paket halinde okuyucuya sunulmuştur.
            Allah Teâlâ’ya, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine iman başta olmak üzere otuz üç farza varıncaya kadar daha birçok i’tikâdî mesele eksiksiz olarak eserde izah edilmektedir; kullarda cüz’î iradenin varlığı, haramın rızk olması, ecelin birliği, kaza ve kadere iman, kulun duasının kabulü, ashab-ı kirâma inancın keyfiyeti, nazar değmesinin hakîkati, tevbe, tecdîd-i imanın keyfiyeti, bunlardan birkaç tanesidir.
            Ayrıca eserde yer yer yine İbrahim Hakkı kuddise sırruhu’nun «Akîdet-ul-Îman» adlı risâlesinden soru cevab şeklinde alıntılar yapılmaktadır.
            Farz, vacib, haram, tahrîm-i mekruh, mübah, helal, sünnet, nafile, ayrıca farzdan önce farz, farzın içinde farz, farzdan sonra farz gibi terimler en mükemmel biçimde izah edilmektedir.
            Müellif eserin başında, mukaddimesinden önce, eseri vakfettiğini ve bazı isteklerini şu şekilde dile getirmektedir:
            “Miras olmamak ve parayla satılmamak üzere, üstadlarımın, babamın, anamın ruh-u şerîflerine bir sevab ulaşması ümidiyle vakfettim. Herhangi bir Müslüman yahud vakıf müessesesi basabilir, neşredebilir; vakıf nâmına olsa dahi parasız olmak şartıyla.”